Dilara Lokmanhekim ve arkadaşları tarih yazdı

Rusya’nın Kazan kentinde düzenlenen Büyükler Judo Avrupa Şampiyonası’nı bir altın, iki bronz madalya ile kapatan Türkiye, 1999’dan sonra ilk kez bir Avrupa Şampiyonası’nda üç madalya birden kazandı.

Hafta sonunda Rusya'nın Kazan kentinde düzenlenen Avrupa Judo Şampiyonası, Türkiye için son yılların en başarılı organizasyonu olarak kayıtlara geçti. 21-24 Nisan tarihleri arasında Tatneft Arena'da düzenlenen şampiyonayı Türkiye bir altın, iki bronz madalya ile kapattı. Daha önce 1997, 1998 ve 1999 yıllarında Avrupa Şampiyonası'nda üç madalya kazanan Türkiye, 17 yıl aradan sonra bir kez daha üç madalya ile ülkeye döndü.

+78 kiloda altın madalya kazanan Kayra Sayit, en son 2004'te Avrupa şampiyonu çıkaran Türkiye'nin altın madalya hasretine son verirken, Türkiye'nin kadınlarda ilk Büyükler Avrupa şampiyonluğuna imza koydu. Aynı sıklette bronz madalya elde eden Belkıs Zehra Kaya ise 2012, 2013 ve 2015'ten sonra bir kez daha Avrupa üçüncüsü oldu. 23 Nisan'da kazandığı madalyayı şehit çocuklarına armağan ettiğini belirten Belkıs Kaya, “Sakatlıklarım nedeniyle buraya çok az bir antrenmanla geldim. Derece yaptığım için mutluyum ancak daha iyisi olabilirdi. Rio 2016 için mücadelemiz devam ediyor. Üç puan müsabakası daha var. Elimizden geleni yapacağız” diye konuştu.

“RİO'YA MADALYA İÇİN GİDECEĞİM”

Türkiye judosunun parlayan yıldızı Dilara Lokmanhekim ise Kazan'daki şampiyonanın ilk gününde 48 kiloda bronz madalya kazandı. Gençler yaş kategorisinde Avrupa şampiyonu, dünya ikincisi olan Dilara, büyükler kategorisindeki ikinci yılında Avrupa Şampiyonası madalyasını da koleksiyonuna ekledi.

Avrupa Şampiyonası'na altın madalya hedefiyle gittiğini, bronz madalya aldığı için buruk bir sevinç yaşadığını belirten Dilara, “Londra 2012 Olimpiyatı'nda madalya alan dört sporcunun üçü, o yıl Avrupa Şampiyonası'nda da derece yapmıştı. Bu anlamda Rio'da ben de derece yapacağıma inanıyorum. Rio'ya kesinlikle madalya için gideceğim” dedi.

Kazan'da derece yapan üç milli sporcumuz, Rio 2016'ya katılım yolunda iddiasını güçlendirdi. Judoda, Rio'daki Yaz Olimpiyatı'nda yarışacak isimler, 31 Mayıs'taki puanlama süreci bittiğinde kesinleşecek. Judo Milli Takımı şimdi 6-8 Mayıs'ta Bakü'de düzenlenecek olimpiyat puan müsabakası olan Grand Slam'e hazırlanıyor.

YARARLANILAN KAYBAKLAR

skor.sozcu.com.tr

ÇOCUKLAR İÇİN JUDO NEDEN ÖNEMLİDİR?

Daha iyi bir yarışmacı geliştirmekten ziyade, spor aktiviteleri daha iyi insanlar geliştirmelidirler. Judo, karşılıklı saygı gerektiren bir spordur. Zaman içinde, judonun bu kuralı, bireylere özgüven ve disiplin kazandırır. Judo, çocukların disiplinli, ahlaklı, saygılı, dakik, özgüvenli, güçlü ve azimli bireyler olarak yetişmelerinde önemli bir rol oynar. Buna ek olarak tüm bu özellikleri kazanmalarını sağlayarak, toplum tarafından saygı gören başarılı bireyler yetiştirir.

Judo eğitiminin önemli bir parçası dojoda öğretilen ve uygulanan "diğerlerine saygı duyma" prensibidir. Zamanla, judoyla birlikte bu saygı, yüksek derecede disipline ve özgüvene dönüşür. Judo bir dövüş sanatı olduğundan dolayı, çocukların dojoda dövüşmesi onları bir nevi hayata hazırlamaktadır. Judoda, hayatta olduğu gibi, her zaman kazanamayız. Randori (Judoda saldıran ile savunan kişiler arasındaki hücum çalışması) yapmak, belirli kurallar çerçevesinde rekabet etmek çocuklara istikrar, azim ve hızlı düşünüp karar vermeyi öğretir. Bütün bunlara ek olarak, çocuklar asıl önemli olanın kazanmak değil, alıştırmalarda harcanan zaman ve gayretin oldukça kıymetli olduğunu öğrenirler. 

Mücadele etmek için gereken cesareti bulmak, bir judokayı diğerlerinden ayırmaktadır. Rakip tarafından mat üstüne atılmasına rağmen, judoka hemen ayağa kalkıp mücadele etmeye devam eder. Bu kararlılık ve dayanıklılık hafife alınmamalıdır. Küçük judoka başkasının başarısından ve başarısızlığından sorumludur. Bunu fark edince judokalar, gerek kuşak atlamak gerek mücadelelerde başarılı olmak istediklerinde derslerde bulunmanın, derslere önem vermenin, teknikleri öğrenmenin önemini de kavrar. Diğer yandan judokanın başarısızlığı, direk olarak derslerine ve eğitimine gereken önemi göstermediğine bağlanır. Çocuklar eğlenceli zaman geçirmeyi çok sevdikleri için oyunlarda başarılı olmanın, bir sonraki kuşak derecesine geçmenin ne kadar eğlenceli olduğunu da zamanla öğrenirler. 

Judonun çocuklara katacağı bir başka şey de, çocuklara kendini savunmayı öğretmesidir. Küçük yaşlarda çocuklar birbirlerine karşı çok acımasız olabilirler. Ebeveynler, çocuklarının bu tür durumlarda kendilerini savunamayacağından endişelenirler. Judoyla, çocuklar güç, kuvvet, çeviklik kazanır. Randori ve yarışmalarda küçük judokalar karşıdan gelen tehdidi kavrayıp uygun bir yolla tepki verirler bu da çocukların özgüvenini geliştirir. Ebeveynler, küçük yaşlarında, yaramaz, taşkın olarak görülen çocukları için judoyu eşi bulunmaz bir fırsat olarak görmektedirler. Sonuç olarak, büyüklerine saygı duymayan veya kötü davranışlarda bulunan küçük judokaya rastlamak oldukça ender görülen bir durumdur. 

YARARLANILAN KAYNAKLAR

www.ankarasavunmasanatlari.com

Bilal Çiloğlu Avrupa Judo Federasyonu Haberlerinde..

Fas'ın Agadir kentinde düzenlenen Grand Prix'te 73 kg.'da altın madalyanın sahibi olan Bilal Çiloğlu, Avrupa Judo Federasyonu resmi sitesindeki haberinin türkçesi sizlerle.

2015 Yılında Samsun'da yarıştığı Grand Prix'in ardından Agadir'de Grand Prix'de 81kg Vedat ALBAYRAK'ın da altın madalya aldığı müsabakada 73 kg'da yarışan Bilal ÇİLOĞLU tüm dikkatleri üzerine çekti.

 

Soğukkanlılığını müsabakalar boyunca hep koruyan Bilal çeyrek finalde Alman Zinng'i yarı finalde Faslı El Maziati'yi ve finalde Rus rakibi Mogushkov'u yenerek altın madalyanın sahibi oldu.

 

Bilal duygularını şöyle ifade etti'' IJF klasmanı bir müsabakada ilk madalyamı zorlu bir kura neticesinde kazandım. Burada başarılı olacağım inancı müsabakalar öncesinde de vardı Mogushkov ile daha önce hiç  karşılaşmamıştım ancak Mittersill OTC  sırasında kendisini tanıma şansım olmuştu. Bu yüzden onu yenmek için özgüvenim vardı.''

 

19 yaşındaki genç sporcunun şimdiki hedefi önümüzdeki ay İsrail'de yapılacak olan Büyükler Avrupa Şampiyonası.

 

Bilal duygularını bu konuda şöyle ifade etti'' Hasan Vanlıoglu ile güzel bir antrenman ortamımız var ve antrenörümle de çok sıkı çalışıyoruz. Ama kimin önde kimin arkada olduğu bizim için önemli değil. Önümüzde bir Avrupa Şampiyonası var ve belki bu yılki Gençler Dünya Şampiyonası'nda yine ülkemi temsil edeceğim.''

YARARLANILAN KAYNAKLAR

http://www.judo.gov.tr

Judonun Tarihçesi

Judo, ilk ortaya atıldığı 1600lü yıllardan sonra 1882 yılında Jigoro Kano tarafından geliştirilerek günümüzdeki modern haline getirilmiştir. Kano, Japonyalı bir öğretmendir. Judonun esinlenildiği jujutsuya henüz 17 yaşındayken başlamış ve üniversitede dövüş sanatı hakkında birçok bilgi edinmiştir.

Judonun temel ilkelerini ve kurallarını geliştiren Jigoro Kano, 1882 yılında judoyu hayata geçiren ilk kişi olmuştur.

Judoda Kuşak Dereceleri ve Kurallar

Judoda en yüksek mertebeli kuşak siyah kuşaktır. Daha sonra ise daha alçak derecelere doğru olmak üzere kahverengi, mavi, yeşil, turuncu, sarı ve beyaz olmak üzere sıralanır. Öğrenciler beyaz olarak başlayıp siyah kuşağa doğru ilerlemesi ying-yang öğretisi ile ilişkilidir.

Judo karşılaşmaları genellikle 3-20 dakika sürer. Taraflardan biri rakibini yere sermeyi başarırsa kişinin yerden kalkmak için 30 saniyesi vardır. Kalkamazsa yenilmiş sayılır. Bir diğer yenme yöntemi ise rakibin kollarını ve dizlerini bükerek ya da boynunu kavrayıp boğarak pes ettirmeye çalışmaktır.

Ate- Waza ismi verilen kol ve bacak kullanarak rakibin bazı bölgelerine vurmak ise yasaklanmıştır. Judo, ağır yaralamalar olan kanlı bir spor değildir. Öğrenmek yıllarınızı alan ve ömür boyu öğrenmeye devam ettiğiniz bir dövüş sanatıdır.

YARARLANILAN KAYNAKLAR

maksatbilgi.com

Judo Nedir? Nasıl Yapılır?

Judo, Japonlardan çıkmış nezaket yolu anlamına gelen bir dövüş sanatı ve spor dalıdır. Temelleri Jigaro Kano tarafından 1882 yılında atılmıştır. Asıl çıkış noktası ise 16. yüzyıldır. Judo, sadece dövüş sanatı değil aynı zamanda felsefe öğretisidir.

Judo öğrenmek yıllarınızı alabilir. Çünkü judo yaparken rakibinizin hamlelerini önceden sezmeli ve ona göre hareket etmelisiniz.

Çok eski bir spor olan Judo, Japonların milli sporu olarak bilinir. Bir Çinli tarafından bulunmuştur fakat zaman içerisinde Japonlar tarafından benimsenmiş ve gelenek haline getirilmiştir. Jujutsu öğretisinden esinlenilmesiyle de günümüzdeki halini almıştır.

Judo Nedir?

Judo bir dövüş sporu değil dövüş sanatıdır. Kelime anlamına baktığımızda ise nezaket yolu anlamına gelmektedir. Sanat olarak adlandırılmasının nedeni ise rakibe tekme ve yumruk atmanın yasak olmasıdır. Rakibi sıkarak, boynundan kavrayıp boğarak ya da domine etme suretiyle yere sermek amaçlanır.

Domine etmek judonun felsefe öğretisi ile bağlantılı olan kısmıdır ve burada fiziksel güçten çok ruhsal güç devreye girer. Rakibe karşısındaki kişiden daha güçsüz olduğu hissi empoze edilmeye çalışılır.

Judo Nasıl Yapılır?

Judo, genellikle kenarları 8 ya da 10 metre olan kare bir alan içinde yapılır. Alan koruyucu döşemelerle kaplanarak hazır hale getirilir. Sporcular ise judoya özel olarak tasarlanmış dayanıklı beyaz pantolon ve önü açık beyaz bir ceket giyerler.

Bellerindeki kuşakların renkleri ise farklı anlamlar ifade ederler. Karşılaşma başladığında temel amaç rakibe karşı üstünlük kurmak olduğu için belden ya da omuzdan kavranarak rakibi yere sermek amaçlanır.

Judoda en büyük amaç gelen hamlelere göre karşılık vermektir. Yani kişi önce rakibin hamlesini bekler ve daha sonra karşı hamle geliştirir.

Judo yapabilmek için zeka ve öngörü şarttır.

YARARLANILAN KAYNAKLAR

maksatbilgi.com